







Çiğdem Buçak Telli, 1958 yılında Antakya'da doğdu. 1979 yılında Gazi Eğitim Enstitüsü Resim-İş Bölümü'nden mezun oldu. Sanatçı, 1980 yılından bu yana resim çalışmalarının yanı sıra birçok kurumda resim eğitimcisi olarak görev yaptı. Çiğdem Buçak Telli'nin güçlü deseninin dayandığı anatomi bilgisinin etkisini figüratif resimlerinde ağırlıklı olarak görebilirsiniz. Çok kısa süreli soyut dönem eserlerinde bile güçlü çiziminin farklılığı görülmektedir. Sanatçı, kadın ağırlıklı insan figürleriyle tasarladığı resimlerinde zaman zaman hayvan figürlerine de yer vermekte. Detayları titizlikle işlenen resimleri ilk bakışta hiper-gerçekçi bir etki yaratıyor. Ancak dikkat ettiğinizde, eserin kurgusunda özenle hazırlanmış her figürün imgesel değerinin yanı sıra leke ve renk değerlerinin de önemini fark edeceksiniz. Bu nedenle her biri bir hikâye anlatan eserlerde özenle işlenen figürler, her ne kadar hiper gerçekçi bir izlenim verse de fotoğrafik değil, resimsel bir dil taşıyor. Bir sergisinde bir ziyaretçinin hayranlıkla karışık eleştirisini hatırlıyorum: "Harika tablolar ama kim tanımadığı bir kadının resmini duvarında görmek ister ki?" İlk bakışta haklı gibi görünen eleştiri, resimler dikkatle incelendiğinde değişiyor. Çünkü Çiğdem'in kadınları "herhangi bir kadın" değil. Bazılarının “Doğa Ana”, bazılarının “Melek”, bazılarının ise “SİZ” olduğunuzu fark edersiniz. Aslında birçoğu Çiğdem'in kendisidir. Çiğdem'in kadınları bize maddi bir varlığı değil, öfkeyi, kederi, mutluluğu, coşkuyu, ………, kaygıyı, aşkı, üzüntüyü, özlemi,… duyguları ve hatta bu duyguların yaşandığı yaşamları anlatır. Bu özellikleriyle Çiğdem Buçak Telli'nin Türkiye'nin en başarılı figür ve portre ressamlarından biri, hatta belki de en iyisi olduğunu söylemek yanıltıcı olmaz.